smartlex

post-header
SMART CONTRACTS

Blockchain Technology Related Regulations and Road Map in Turkey and the World with its Legal Infrastructure

Blok zinciri teknolojisi ortaya çıkana kadar Türk Hukuku’nda rastlanılan önemli düzenlemelere değinmemiz gerekmektedir.

Elektronik Ticaret Kanunu (ETK): Türkiye’de elektronik ticaretin düzenlenmesine ilişkin temel yasal düzenleme ETK’dır. ETK, elektronik sözleşmelerin geçerlilik koşullarını ve elektronik iletişim yoluyla yapılan işlemleri kapsayan hükümleri içermektedir.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK): KVKK, kişisel verilerin işlenmesi, korunması ve aktarılmasıyla ilgili hükümler içerir. Blok zinciri teknolojisi, dağıtık yapıya sahip olduğu için kişisel verilerin korunması önemli bir konudur.

Kripto Varlık Düzenlemesi: Türkiye’de kripto varlıkların kullanımı ve işlemi için düzenlemeler yapılmıştır. 6493 Sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayalı olarak devam eden süreçlerde yürürlüğe koyulan düzenlemeler, blok zinciri tabanlı kripto varlıkların hukuki statüsünü belirlemiştir.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Düzenlemeleri: Blok zinciri teknolojisi ile ilgili bazı düzenlemeler ve rehberlikler, Türkiye’deki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yayınlanmıştır. BTK, blok zinciri teknolojisinin kullanımı ve uyumlaştırılması konusunda bilgilendirici dokümanlar sunmaktadır.

Ancak konu blok zinciri teknolojisi ve hukuki altyapısına geldiğinde, önümüzdeki günlerde henüz bilinmeyenlerle dolu bu ekosistemin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkacak ihtilafların çözümünde nereye başvuralacağı, ihtilafların nasıl ve hangi uzmanlar tarafından çözümleneceği belirsizliğini korumaktadır. Hukukun çıkabilecek ihtilafların çözümü yanında blok zinciri teknolojisinin yaygınlaşması için de önemli olduğunu ve hukuki düzenlemelerin bu gelişimi kolaylaştırıp hızlandıracağını vurgulamakta fayda vardır.

Blok zinciri teknolojisi denildiğinde ilk akla gelen kripto paralar olsa da bu sistemin üzerinde çalışacak ve dijital dönüşümü gerçekleştirecek birçok önemli yöntem konuşulmayı hak etmektedir. Akıllı sözleşmeler gibi. Ancak dijital paralar şimdilik gündemin ilk sırasında yerini alarak, küresel yatırım ortamında daha önemli bir faktör haline geldikçe, Ülkeler de politikalar benimsemek zorunda kalacaktır.

Dijital varlıklar ve kripto para ve tokenlar için net bir hukuki düzenleme gerekliliği tartışmasızdır.  Bu şekilde Ülkeler dijital varlıkların yasal statüsünü, işlem ve ticaret kurallarını, vergilendirme politikalarını ve kullanıcıların haklarını belirleyebilir. Net ve adil bir hukuki çerçeve, blok zinciri tabanlı projelerin yaygınlaşmasını destekleyebilir.

Örneğin AB Parlamentosu Kripto Piyasaları Yasası ile kripto varlıkları satın alan tüketiciler için riskleri azaltmayı amaçlayan, kripto platformlarına, token ihraç edenlere ve tüccarlara şeffaflık, ifşa, yetkilendirme ve işlemlerin denetimi ile ilgili bir dizi gereklilik getiren kurallar bütününü gündemde tutarken, henüz eyaletlerinde yeknesak bir fikir birliği ve net bir yasal düzenlemeye sahip olmayan ABD yanında bugüne kadar kripto paranın yasal zeminde varlığını sürdürmesini hedefleyen ve bu amaçla kanuni düzenleme yapmış birkaç ülkeyi sıralamak gerekmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Biden yönetimi, 2022’de kripto kullanımı ve düzenlemesine açıklık getirerek dijital doların önünü açmıştır. Ancak diğer kripto varlıklara hala mesafeli durmaktadır. Çin de benzer şekilde dijital Yuan’ı geliştirmek için çalışırken, diğer kripto varlıkları yasaklamak eğilimindedir. Kanada, Toronto Menkul Kıymetler Borsası’nda birkaç işlemle bir Bitcoin borsa yatırım fonunu onaylayan ilk ülke olmuştur. Birleşik Krallık’ta kripto para birimine özgü yasalar bulunmamakla birlikte, ülke kripto para birimini mülk (yasal ödeme aracı değil) olarak kabul etmekte ve kripto borsalarının Birleşik Krallık Finansal Yürütme Kurulu’na kaydolması zorunludur. Kripto türevleri ticareti İngiltere’de de yasaklanmıştır.

Japonya’nın son derece ilerici bir yaklaşım sergilediğini ve kripto para birimlerini Ödeme Hizmetleri Yasası kapsamında yasal mülk olarak tanıdığını belirtmemizde fayda vardır.

Japonya’da sanal döviz borsası birliği kurulmuş ve buradan elde edilen kazançlar da vergiye tabi tutulmuştur. Avustralya’da kripto varlıkları yasal mülk olarak tanımlamıştır.  Singapur ise bu varlıkları yasal mülk olarak tanımlarken, ödeme aracı olarak kabul etmemektedir. Bu ülke vergilendirme konusunda avantajlar sağlamaktadır. Hindistan ise kripto varlıklara karşı şimdilik bir eylem sergilememekte ve tarafsızlığını korumaktadır. Bitcoin vb varlıklar, Brezilya’da ise yasal bir para birimi olarak kabul görmemektedir, ancak kripto para birimlerini ülke genelinde ödeme yöntemi olarak yasallaştıran bir yasa çıkarmıştır.

Kara paranın aklanmasının önlenmesi, vergilendirme, kişisel verilerin korunması ve lisanslama gibi ana başlıklarda kısıtlamalar ve politikalar üreten Ülkelerin, dijital varlıkların yatırım aracı olarak değerlendirmesi karşısında ödeme aracı olarak desteklenip desteklenmeyeceğine bağlı olarak zaman içinde kendi dijital para birimlerini çıkarması kaçınılmaz gibi gözükmektedir.

Bu alanda yasal düzenlemeler, kullanıcıların dijital varlıklarını korumak, dolandırıcılık veya hırsızlık gibi risklere karşı önlemler almak için gereklidir. Lisanslama, denetim ve tüketici koruma mekanizmaları gibi düzenlemeler, blok zinciri üzerindeki dijital varlık işlemlerini daha güvenli ve düzenli hale getirebilir. Ancak konu dijital varlıkların dışında ve blok zinciri ekosisteminin sağladığı diğer araçlara geldiğinde, geleceği şekillendirme potansiyeline sahip bu mekanizmanın yasal altyapıdan yoksun ilerlediği gözden kaçmamalıdır.

Ülkeler, akıllı sözleşmelerin de geçerlilik, yürütme ve uyuşmazlık çözüm süreçlerini yasal metinlerle düzenlemelidir. Blok zinciri teknolojisi ile oluşturulan akıllı sözleşmelerin hukuki bir çerçevede çalışması sağlanabilir ve uyuşmazlık durumlarında adil bir çözüm sunulabilir. Bu sayede blok zinciri teknolojisinin geleceği güvenlik, koruma ve uyum açısından daha sağlam bir temelde ilerleyebilecektir. Yeni yasal düzenlemeler, blok zinciri teknolojisinin potansiyelini tam olarak ortaya çıkarabilirken, aynı zamanda kullanıcıları ve verileri koruyarak toplumsal güveni artırabilir.

Previous post
Next post
Related Posts
Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

en_USEnglish